grandpashabet giriş grandpashabet sinavmerkezi.org bahis siteleri

TÜRK CUMHURİYETİ; ATATÜRK’ÜN MİLENYUM MUCİZESİDİR…

Cumhuriyetten Atatürk’ü çıkartırsanız, geriye, Afganistan, İran, Suriye, Yemen, Pakistan, Mısır, Ürdün, Lübnan, Tunus, Filistin, Suudi Arabistan, kalır…

Gündem Yayın: 23 Ekim 2023 - Pazartesi - Güncelleme: 23.10.2023 20:45:00
Editör -
Okuma Süresi: 10 dk.
Google News

TÜRK CUMHURİYETİ; ATATÜRK’ÜN MİLENYUM MUCİZESİDİR…

Cumhuriyetten Atatürk’ü çıkartırsanız, geriye, Afganistan, İran, Suriye, Yemen, Pakistan, Mısır, Ürdün, Lübnan, Tunus, Filistin, Suudi Arabistan,  kalır… Kadın pazarları, Kadınların insandan sayılmadığı. Çok eşlilik, Sübyan mektepleri, cehalet ve Orta çağ karanlığı. Yobazların saltanatı kalır. Saraylar, lüks ve şatafat kalır. Tebaa kalır. Kul kalır. Osmanlıya vahşice vergi veren, savaşlarda ölen Anadolu’nun yoksul, cahil bırakılmış köylüsü kalır.

Herkes benim gibi Atatürk’e büyük bir sevgi ve hayranlıkla bağlı olmak zorunda değil. Birileri Atatürk’e düşmanlık ediyorsa bilin ki, onun arkasında başka nedenler var. Yobaz değilseniz düşmanlık edemezsiniz. Bu topraklarda Atatürk eşittir çağdaşlaşmadır, Aydınlanmadır, bilim egemen kafalı ve eleştirel akla sahip insanın yaratılması projesidir. Atatürk aynı zamanda eşittir antiemperyalist mücadeledir, üretebilmektir, ilahi mesajın doğru algılanmasıdır, tam bağımsız olma yolunda ilerlemedir, laikliktir, Milli birliğimizdir, dil beraberliği, bölünmez bütünlüğümüzdür, kurucu ideolojimizdir ve kusursuz demokrasiye giden yoldur.

‘Eğer başka birinin hayatını biraz daha yaşanır hale getirme gücünüz varsa bunu yapın… Dünyanın buna ihtiyacı var’… J. Lynn. Dünya bunun içindir ki; Mustafa Kemal Atatürk’e koşulsuz inanmış ve kendisine; ‘Savaşın ve Barışın efendisi’… Demiştir.

Mustafa Kemal Atatürk modern Türkiye’nin kurucusu olduğu, çağdaş, saygın ve ilerici bir millet yarattığı ve kimlik kazandırdığı bu konuda aldığı kararlar ve devrim yasaları çerçevesinde işaret ettiği yol aklın ve çağın gerçeğidir.  Mustafa Kemal Atatürk salt bir devlet adamı, salt bir asker olmanın ötesinde siyasi, hukuki, iktisadi, kültürel, eğitim ve öğrenim, alanlarında büyük devrim ve değişimlere imza atmış. Uygulamaya koymuş, millet olma şuuru içinde öngörüsü yüksek bir deha. Devrimci nitelikleri olan, fikirlerinde idealist, savaşın ve barışın efendisidir.

İyi biliniz ki; Mustafa Kemal Atatürk; bu ülkenin, ‘Can suyudur’…

Devrimler son 30 yılda nasıl kuşatıldı. Erozyona kurban edildi. Ve Türkiye Cumhuriyetinin kuruluş felsefesi ortadan kaldırılırken ininden başını dışarı çıkartamayan, Mustafa Kemal Atatürk’ün adına ‘Cumhuriyet’ dediği, demokrasinin ve çağdaşlığın bekçisi dediği bir siyasi partiden geriye kalan sadece bu... Korkak. İşlevsiz. Ancak; binlerce lirayı cebine indiren adları muhalefet olmuş, bana dokunmayan yılan bin yaşasın diyen siyasetin lafazan kuklalarına dönüşmüşler.

22 yıldır yaşananları olağan bir siyasi süreç olarak kabul ederseniz çok yanılırsınız…

İktidarın planlı ve kasıtlı icraatlarını klasik bir muhalefet anlayışıyla basit bir siyasi beceriksizlik, yandaşa rant sağlama ve irtikap mantığı içinde açıklamak, gözü açılmamış siyasi bir saflık ve budalalıktır... AKP, alıştığımız manada bir siyasi parti değil bilakis ihvancı geleneğin temsilcisi olan, marjinal içgüdüsel reflekslere sahip Cumhuriyetin düşmanı bir partidir!

Dünden bugüne Türkiye’ye getirilen boyut ‘devletten ümmete’ geri dönüşün ilanıdır. Öyle zannediyorum ki; yakında ‘Türkiye Cumhuriyeti’ adı tartışılmaya açılacaktır. Bu düşünce gerçekleşirse; kendisine muhalefet diyen, yattığı yerde politika üreten korkak tırsak, sadece  ‘dırdır’ eden sokak karılarından farksız, başını pencereden dışarı uzatamayan muhalefetin eseri olacaktır. Açlık ve yoksulluk olan yerde, ne ahlak, ne din, ne bilim, ne sanat, ne eğitim! Hiçbir şey kalmaz. Açlık ve yoksulluk toplumu gönüllü esirliğe ve köleliğe götürür. Türkiye ölüyor, kimse farkında değil. Bu millet ne bugünkü iktidarı, nede muhalefeti hak etmiyor!

O; bu ulusun kahramanıdır. O; Türkiye Cumhuriyetini kuranlara ‘Türk Milleti denir’… Demiştir. Etnik ayrımcılığı reddetmiştir.

‘İnanmak varsa. Cesaretin varsa cumhuriyet vardır. Bilgin, azmin hedefin varsa cumhuriyet vardır. Cumhuriyet varsa özgürce kadınım diyorsan cumhuriyet vardır. Ele ele âşıklar varsa cumhuriyet vardır. Tek bayrak altında vatanın her köşesinde birbirine sımsıkı tutunabiliyorsan cumhuriyet vardır. Sen ben yoksa ayrıcalık yoksa ayrımcılık yoksa cumhuriyet vardır. Eğer bugün cumhuriyet varsa o cumhuriyetin bir başkahramanı vardır. Eğer cumhuriyetin varsa o başkomutanın, o büyük devlet adamının o büyük liderinin sayesinde vardır… Haykıralım haykırabildiğin kadar. Duysun sesini tüm dünya. Onu adı Mustafa.   Onun adı Kemal. Onun adı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’… Vahap Akay Çerkezköy BB.

‘Türk milletinin, medeniyet ve terakki yolunda kafasında ve beyninde tuttuğu meşale müspet ilimdir’… Diyen Kemalist düşünceden ayrılıp siyasal din baronlarının peşine düşerek, gerçek kimliğinden idealist gelişimden uzaklaşan bir millet haline dönüştü. Bunun içindir ki; Cumhuriyet kutlamaları çok önemlidir. Yaşasın Cumhuriyet. Yaşasın Mustafa Kemal Atatürk…

Onlar; Yani ‘Dış Güçler’;  diyor ki; ‘Mustafa Kemal Atatürk Anadolu ve Trakya’da dağılmış bulunan Türklerden on beş yıl içinde bir millet yarattı. Milli şuur ve mukadderatına karşı mistik bir itimat verdi. Halkını hazırlıksız ve bir intikal devresine tâbi tutmadan modern hayatın ve ilim medeniyetinin cereyanına attı.  İrade, zekâ ve enerji kuvveti ile ‘Türk Mucizesini’ tahakkuk ettirdi’. O günlerde Türkiye’ye dışarıdan bakış, böyledir. Bugün tüm kötülüklerin altından ‘Dış Güçler’ hikâyesi çıkartan bir iktidarın. Değiştirilmiş rejiminin piyonları haline nasıl geldik?

Şövalye ruhlu dev adam…

Mustafa Kemal Atatürk hiçbir devletin kapısında bekletilmemiştir. Onlar; Mustafa Kemal Atatürk’ün kapısında ayrılmamışlardır. Bugün bu ülke; Rusya’nın kapısında bekletilen. ‘Akıllı ol’ diye öğütlenen, ‘mal varlığı’ ile tehdit edilen lidere sahip… Bu ülke; bugün üç paraya muhtaç olmuş, kapı, kapı dolaşan, ülke topraklarını, milli kimliğini üç paraya satan hale gelmiş ise. Bunun bir proje atağı olduğunu bu millet halen bilmiyorsa. Milletine mütemadiyen yalan söyleyen, sessiz istilaya arkasını dönmüş, Egede, Akdeniz’de meşrutiyetini kaybetmiş, BOP planlamasında tarumar edilmeye hazırlanmışsa, Mustafa Kemal Atatürk’ten sonra bu milletin; bu ülkenin başına lider diye getirdiği kimlikler sayesindedir.

Zordur bu ülkede kendi çıkarlarını bir kenara itip, ülkenin, milletin çıkarlarını gözetebilecek bir siyasetçi, bir bürokrat bulabilmek.

O günkü halkın, bugünkü torunları, Dünya konjonktür-el; yapısı içinde horlanıyor ve dışlanıyorsa! Hızla Ortaçağ karanlığına gömülüyor ve bunu muhalefet dediği taht kavgasından başka düşüncesi olmayan kimlikler böyle bir sistemi seyrediyorsa. Bu toplum sadece kaderine terkedilmekle kalmamış olup, bugün din fantastiği içinde boğulur olma haline dönüşmüştür.  Bugün ki bu millet, o günkü milletin torunları değildir.

‘Türk’e müspet ve iyi bir şey veriniz. Bunu reddetmesine imkân yoktur’. Diyen Mustafa Kemal Atatürk, bu sözleri naklederken bu ulusa ‘Cumhuriyet verdiğini. Laik yönetim biçimi ile demokrasi şeklini. Kadına özgürlük ve Hürriyet verdiğini. Topluma medeni ahenk verdiğini. Bu güzel ideal çağdaş yaşam biçimini kabul ettiğini’, anlatıyor. Bu topraklarda bugün bu idealleri reddeden, Arap kavminin bir parçası olduğuna inandırılmış imajlı bir toplum hortlatıldı.

Aradan 100 yıl geçti! Bizler; hâlâ refah ve özgürlüğümüzün peşindeyiz… Bu ülkede her gün demokrasi tiyatrosu oynanıyor. İbişler başrolde. Beni Filistin’de, İsrail’de ilgilendirmiyor. Sen Tanrınla olan ilişkini bana bulaştırma. Sende kaldıysa; insanlığını ortaya koy. Ben gericiliğin efendilerine hiç boyun eğmedim. Bugünde, yarında eğmem.

1944 yılında yerle bir olmuş Avrupa, kendi insanlarının mutluluğu, refahı ve özgürlüğü için çalıştılar bu günlere geldiler. Bu ülkenin insanlarına, refah, mutluluk ve özgürlük çok görülüyor, özel hayatımıza din adıyla müdahale ediyorlar. Sana ne milletin dininden, ırkından. Diyen yok. Elimizde kalan tek şeyimiz Cumhuriyet. Sıra Cumhuriyete mi geldi?

Dünya ülkeleri Atatürk’ü kendine rehber edinirken, bir tane Arap ülkesi Mustafa Kemal Atatürk’le ilgili küfür ve hakaretten öte tek bir cümle kurmuyor. 1915 yılında Türk askerini Anadolu’ya taşıyan Trene İngilizlerle beraber pusu kurup sağ ve yaralı askerleri indirip sırtlarından kurşunlayanların torunları, pusuyla devirdikleri trenin leşini yerinden kaldırmayıp bölgelerine gelen Turistlere uydurma senaryolarla filmler çekip, tren leşini gösterip ‘Bağımsızlık’ sembolü diye anlatıyorlar. Bu katillerin torunları bugün benim topraklarımda.

O; bu ulusun kahramanıdır. O; Türkiye Cumhuriyetini kuranlara ‘Türk Milleti denir’… Demiştir. Etnik ayrımcılığı reddetmiştir.

Cumhuriyetin 100ncü yılı. Bağımsız ve özgür Türkiye’yi kanıksamış, Amerika ve Arap uşaklığını reddetmiş, Siyasal İslam’a karşı, Ortaçağ artığı cehalete düşman Atatürk milliyetçiliğinin bayraktarlığını yapan herkesin Cumhuriyet haftası kutlu olsun.

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.