grandpashabet giriş grandpashabet sinavmerkezi.org bahis siteleri

BU TALANIN SORUMLUSU GÖZLERİNİ YUMMUŞ BÜROKRATLAR…

Sizler, talanı vurgunu seyretmek ve hatta teşvik etmek için değil! Korumak, geliştirmek idamesini sağlamak için maaş alıyorsunuz. Maaşınızı helal diye çoluk çocuğunuza nasıl yediriyorsunuz. Başınızı yastığa koyup, nasıl uyuyorsunuz? Pes artık.

Gündem Yayın: 27 Aralık 2023 - Çarşamba - Güncelleme: 27.12.2023 21:24:00
Editör -
Okuma Süresi: 8 dk.
Google News

BU TALANIN SORUMLUSU GÖZLERİNİ YUMMUŞ BÜROKRATLAR…

Kırşehir’de; bir taraftan çevre yağmalanırken. Diğer tarafta doğa katlediliyor…

Sizler, talanı vurgunu seyretmek ve hatta teşvik etmek için değil! Korumak, geliştirmek idamesini sağlamak için maaş alıyorsunuz. Maaşınızı helal diye çoluk çocuğunuza nasıl yediriyorsunuz. Başınızı yastığa koyup, nasıl uyuyorsunuz? Pes artık.

Her tarafta talan. Paylaşım ve ahlaksız ortaklıklar kurmuş. Öncelikle mera talanı oysa mera kanunu var. Mutlak tarım alanlarına yönelik kanun var. Devlete ait olan alana girmek. Sürmek, sahiplenmek ahlak değil namussuzluktur. Bu namussuzluğu görmeyen, denetim görevini yapmayan bürokratlara ne demeli. Sizin göreviniz kaloriferli odalarda oturup lak, lak çekmek mi? İnsanlar o kadar aymazlaşmış anlaşılır gibi değil. Çünkü onlarda iyi biliyor devlet denetlemiyor veya göz yumuyor.

Kırşehir’de Mera alanları sistematik olarak yok ediliyor, üzerine çökülüyor.

‘4342 sayılı kanun madde 1- bu kanunun amacı: Daha önce çeşitli kanunlarla tahsis edilmiş veya kadimden beri kullanılmakta olan Mera, Yaylak, Kışlak ve kamuya ait otlak ve çayırların tespiti. Kurallara uygun bir şekilde kullandırılmasını, bakım ve ıslahının yapılarak verimliliklerinin artırılmasını ve sürdürülmesini, kullanımlarının sürekli olarak denetlenmesini, korunmasını ve gerektiğinde kullanım amacının değiştirilmesini sağlamaktır’. Der.

Devlet denetim görevi yapması gereken kuruların altına bu milletin vergileriyle son model araçlar verecek. Ama beyler bu konforda dahi görevlerini yapmayacaklar.

Kentin ‘mutlak tarım’ alanları üzerine kuş boku gibi kondurulmuş onlarca mandıra, çadır ağıllar. Ya bu kirliliği bu millete reva görmek! Ya sizlerin ortaklığını, ya çıkar odaklı mesailerinizi gösterir. Desem!

Kocabey Tabiat alanı talan edildi. Baş aktör Muhtar ve avenesi kamu malı yağmalandı. Paylaşamadılar aralarında hır çıktı. Bakanlık 2010 yılında bu alanı ‘Rekreasyon’ Alanı olarak ilan etti. Ama şimdi Vali Bey bu alanı Millet bahçesi yapacakmış. Nasılsa bu millette para çok. Birileri yağmalasın. Devlet özel sektöre bu alan için para versin. Vali bey kurtuluşu ‘Millet Bahçesi’! yapma da bulmuş. Bu şehrin Doğa kitabını, sulak alanlarını, sazlıklarını yaban hayatını içeren kitabını yazdım. Sırtüstü yatıp araştırma yapamayan, STK ile çalışmayı beceremeyen Üniversiteye inat.

Ve bu havza içinde yok edilen 33 bin dönüm sazlık alanlar. Türkiye Kyoto sözleşmesine imza attı. Karbonu engellemek. Sazlıklar yakıldı, turbalar sürüldü… Turbalar sürüldü. Ekildi turba altından yükselen karbon nereye gitti? DSİ kiraya vermiş. Yahu bu havza babanızın mirasımı? Doğayı yok etmeye utanmıyor millete ulufe dağıtır gibi bu alanları dağıtıp ekolojiyi yok ettiniz. Hangi ahlakla. Hangi korumayla yaptınız. Hiç utandınız mı? Eşkıyaya yol gösterip, kadılığa soyunuyorsunuz. İnsanda biraz doğa sevgisi olur.

Bit tarafta doğa talanı. Bir tarafta Mera talanı. Altın arayıcılar. Çiğdeli bölgesinde, mera kalmadı. Aymaz ve utanmaz kimlikler yok ettiler. Sizler günü geldiğinde bölge, bölge yazacağım. Gülşehir bir ilçe. EKO Turizm için Kızılırmak üzerine yaptığı bent ile sulak alan yaptı. Sahi hangi ülkenin, hangi şehrinde görev yapıyorsunuz da bu kadar rahatsınız?

Vali bey Kırşehir’de kurulmuş Uluslararası projeler yapmış, ‘Türkiye 2nci Sulak Alanlar Kongresini’ Kırşehir’de yapmış, bu şehre toplamda 300 bilim adamı ve ulusal kimlikli STK getirip Çevresel sorunları aktarmış bir derneğin 4 kez randevu talebine cevap verme nezaketini dahi göstermemiştir. Bu mudur Kırşehir’deki Devletin kurumlara eşit mesafede yaklaşımı?  

Sayın vali, Kırşehir’de yapılan Mera Talanına, Sazlıkların yakılarak, ekolojiye zarar verilmesine müsaade etmeyiniz. Kocabey kavaklığının Millet Bahçesi projenizi uygulamaya koymak yerine talancılar hakkında soruşturma açtırın. Açtırın ki bizlerde devletin varlığına tanıklık etmiş olalım.

Sit Alanı nerede kaldı?

Kırsalda talan. Seyfe Gölü Bölgesi Boztepe ve Mucur İlçesi idari sınırları içinde kırsal alan. Kara Arkaç, Kızıldağ Yeni yapan, Çiğdeli ve Çevre köy alanları.

Kızılırmak Havzası Sazlık alanlar dâhil. Bölgede tüm Mera alanları.

Çiçekdağı, Akçakent kırsalı.

Seyfe Gölü güya koruma altında. Göle sıfır alana kadar sürdüler. Endemik 22 türü yok ettiler. Altından muhtar çıktı. ‘Sakın bir daha yapma’ dediler.

Kızılırmak’ta sular çekildi.  Sahil bandı üzerinde kalan tüm sazlık alanların neredeyse %90’nı talancılarca yakıldı.  Ortaya yüz binlerce dönüm arazi çıktı. DSİ kiraya verdi. Nasıl ki Seyfe Gölünü açtığı kanallarla kuruttu! Sıra Kızılırmak’a gelmiş olmalı.

Nasılsa denetim yok. Kırşehir Beyler için nasılsa çiftlik. Bir taraftan kaçak avcılar. Bir taraftan talancılar. Kuluçkaya yatmış, civciv çıkartmış, yerleşik hale gelmiş. Bölgeyi yurt edinmiş yüzlerce kanatlı, sürüngen ve memeli yerinden değil. Külliyen yok edildi… Vicdanınız, ahlakınız yerin dibine batsın desem ne olur. Kayıplar geri gelmiyor ki…

Bu hırsızlar sazlık alan içindeki canlı türünü değil yasaları hiçe sayarak baştan aşağı korkmadan önce yaktı. Sonra sürdü ve ekti.(Bende yakma, Sürme, ekme ve hasat alma fotoğraf videoları var) Bunların arkasında kim veya kimler var bilmem ama ben devletin diyenler devlete hâkim değil. Hâkim olanlar kabak gibi meydanda.

Sayın vali; Bu hırsızlar kimin malını yağmalamış olabilir?

Sayın vali; Bölgede binlerce kuş türü ve canlı telef oldu sanırım bilginiz şimdi oldu.

Sayın vali; Kızılırmak’ta kirlilik bir kat daha arttı neden mi?

Sayın Vali; Kızılırmak suyunu Ankara kullanıyor. Bu yağmacılar talan ettikleri ve ektikleri alanda çok ürün, çok para için kimyasallar ve pestisitler kullanmakta kaçınmadılar. Kimyasalların bidonları Kızılırmak nehrine atıldı. Bu zehir yüzey ve taban sularla Kızılırmak’a geçiyor.  İnsanlar, canlılar ve doğa ölüyor. Üç beş talancı bu şehirde insan ve doğayı hiçe saydılar. Ne kadar bilginiz var.

Sayın Vali; suçlu kim. Koruyamayan devlet olabilir mi?

Sayın Vali; konuyu yazılarına döken ben, bu konuda onlarca yazı yazdım, onlarca kapı çaldım. Sizce kulaklarının üzerine yatan kim?

Sayın Vali; konuyu DSİ İl tarım Müdürlerine aktardım. Sayın vali; bilginiz olmayabilir. Şimdi bilginiz var. Hazinenin malı o talancının değil. Van’da, Edirne’de, Sivas’ta, Kütahya’da, Siirt’in bir mezrasında ve Kırşehir’de yaşayan ortak malı ve geleceğinin sigortası değil mi. Bu böyle biliniyorsa konuyla ilgili, ilgili müdürler bu talancılarla ortak mıdır desem ne düşünürsünüz

Sayın vali; lütfen araştırın. Kolluk gücü emrinizde. Bölge köylüleri ile görüşün ve lütfen bu konuyu ciddiye alın. Unutmayınız ki; yağma ve doğa birileri göz yumuyorsa olacaktır. O bölgede yaşayan bir köylü şöyle diyor. ‘Allah öyle bir yağmur verirde bunları sel alır götürür’. Devamını yazmak istemiyorum. Bu şehir ali kıran baş kesenlerin hükmünde mi; acaba diye düşünüyorum. Bir tarafta yasalara saygılı. Diğer tarafta yasaları tınmayan anlayış. Burada ters bir şey olsa gerek.

Bunun adı koruma değildir. Geleceğin çalınması, geleceğin talanıdır…

Üzülüyorum. Bu güzel ülke için… Üzülüyorum yağmalanan doğasına. Üzülüyorum geleceği karartılan, yağmalanan, bebekler için, çocuklar için, gençler için, gencecik babalar ve anneler için.

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.