Özbağ Millet Bahçesi 2 Yılda Yok Olmaya Yüz Tuttu

Özbağ Belediye Başkanı Rasim Arazay, beldenin içerisinden Kılıçözü Çayı üzerinde Millet Bahçesi çalışmalarına başlamış ve 2021 yılında Millet Bahçesi'ni hizmete açmıştı.Arazay, Millet Bahçesi'nin tamamlanmasında katkısı olduğunu belirterek Sadir Durmaz ve Hacı Turan'a da teşekkürlerini iletmişti.

Millet Bahçesi projesi kopsamında, Kılıçözü Çayı kenarına kilometrelerce uzunlukta 2 metre genişlikte kilit parke yol inşa edildi.Ayrıca kilit parke yolun hemen yanına çam ve gül fidanları dikildi.Yine banklar ve kamelyalar da konularak Millet Bahçesi'nde tesfiye çalışmaları yapıldı.Ayrıca vatandaşların karşıdan karşıya geçebilmesi için 2 telefon direği ve tahtalardan da ahşap bir köprü yapıldı.

Devlet su işleri sorumluluk alanı içerisinde bulunan Kılıçözü Çayı üzerindeki bu düzenlemeler ve projeler ile ilgili izin alınmadığı düşünülürken; Millet Bahçesi 2 yıl içerisinde bakımsızlık nedeniyle dökülmeye başladı.

Ot ve dikenlerin kapladığı kilit parke yol tamamen gözden kayboldu ve yürünemez hale geldi.Ahşap banklar çürümeye yüz tuttu.Alt yapı yapılmadan inşa edilen Millet Bahçesi, isale hattı çalışması nedeniyle kazılmaya başladı ve çevredeki vatandaşlar yürüyüş yolunu su giderleri için bozmaya başladı.Böylece devlete ait kaynaklar; Millet Bahçesi yapımı altında heba edildi.

Ekonomi neden kötüye gidiyor, devlet neden zam üstüne zam yapıyor ya da tl neden değer kaybediyor ? gibi soruların cevabını aramak isteyenler Özbağ Millet Bahçesi'ne giderek bu cevaba rahatlıkla ulaşabilirler.Küçük bir belde de bile israf edilen devlet kaynaklarını ve saçılan paraları gördükçe diğer büyük şehirlerde yaşananları ve yapılanları hayal bile edemiyoruz.Daha sonra bütçe denkleştirmek ve cari açığı kapatmak için kaynak arayışı içerisine giriyoruz ve özelleştirmeler yoluyla birçok varlığımızı elden çıkarıyoruz.Vergilere zam yapıyoruz yükü vatandaşın sırtına bindiriyoruz.

Özbağ'ın Millet Bahçesi'ne ihtiyacı yok ; Özbağ'da her yer bahçe zaten. Ancak basiretsiz ve yetkin olmayan yöneticiler ve seçilmişler nedeniyle böyle uçuk projelerle tüyü bitmemiş yetimin hakkı toprağa gömülüyor ve yok oluyor.Mesele ibadet yaparak ve bunu açık açık göstermek değil; asıl mesele kul hakkı yememek ve bu kul hakkına girmemektir.85 milyonun hakkı olan paraları heba etmemektedir asıl mesele.

Ancak harcanan paraları denetleyen düzgün bir mekanizma da olmadığı için israfın ve talanın boyutunu da ne yazık ki tam anlamıyla ortaya koyamıyoruz.Ondan sonra kemer sıkma politikalarıyla ya da hayali ekonomi politikalarıyla durumu kurtarmaya çalışırken iyice batırıyoruz.Sadece yazıklar olsun demekle yetiniyoruz.