grandpashabet giriş grandpashabet sinavmerkezi.org bahis siteleri

NİTELİK VE NİCELİĞİNİ BİLMEYEN MİLLET…

Taşlar bir, bir yerine oturuyor. Mantara kurt kökünden düşer. Günlük yaşayan, adamsendeci, çıkarcı millet. Kendi sonunu hazırlıyor.

Gündem Yayın: 13 Ağustos 2023 - Pazar - Güncelleme: 13.08.2023 23:57:00
Editör -
Okuma Süresi: 11 dk.
Google News

NİTELİK VE NİCELİĞİNİ BİLMEYEN MİLLET…

Taşlar bir, bir yerine oturuyor. Mantara kurt kökünden düşer. Günlük yaşayan, adamsendeci, çıkarcı millet. Kendi sonunu hazırlıyor.

Ayağa kalk ey ehli vatan! Dediler… Kalktık.

Puştlar oturdu… Biz ayakta kaldık… Neyzen Tevfik.

100 yıl geçti. Medeni olmayı beceremeyen millet.

Osmanlı’da halkın hukuki adı “reaya” yani “sürü” anlamında. Padişaha da “çoban” anlamına gelen ‘rai’ denirdi. ‘Sürü’,  toplum’ değildir. Toplum düşünür ve ayağa kalkar. Sürü, otoriteye itaat ederek hareket eder. 100 yıl önce ‘reaya’ vatandaşlık, birey ve toplum olma hakları verilmişti.

‘Zor olan Türkleri uyutacak birilerini bulmakta’. Diyordu Amerikalı. Halka baktı. Muhalefet sektörüne baktı. Aradığını çok kolay buldu! ‘Bulduğumuz adam dindar, görünümlü olacak ancak Müslümanları uyutacak nitelikli bir demagog olmalı’. Diyorlardı. Ellerinde, sözlerinden çıkmayacak saltanat düşkünü bir demagog vardı. Bu yetmezdi. Birde ‘milliyetçilere ninni söyleyecek bir kişi daha gerekli’. Diyordu Amerikalı! Çok geçmedi. O’nu da buluverdiler. ‘Artık uyutma sistemi ve işgal başlayabilir. Hiçbir işgal bu kadar kolay olmamıştı’… Diye düşündü Amerikalı. Ve düşündüklerini uygulamaya koydu. Amerikalı.

Gerekirse şu mücadeleyi verirken, eğer benim komuta merkezim bana papaz elbisesi giyeceksin diyorsa gider papaz elbisesini giyerim. Niye? Bizim mücadelemiz sıradan bir mücadele değil’… Diyen bir adamı alkışlayan bir teba vardı. Amerikalı aldığı sonuç için mutluydu. Ve ilk defa bir Müslüman’a ‘Yahudi Üstün Hizmet Nişanı’ verildi.

Onlar diyor ki: ‘En büyük vatansever benim. Beni kutsayın’. Onlar diyor ki; ‘Susun. Oturun. Vatana göz diktiler’. Demekteler… Bunca yalana inananlar susuyor. Oturuyor.   

Kendi ülkende sokağa çıkamaz olmak. Çocukların parklara gidememesi. Korkuların insanların içine işlemesi. Mültecilerin kendilerini bu toprakların asli unsurları gibi görmesi. Bunlara tepemizdekiler sayesinde yüklenen cesaret… Onlarda oluşan özgüven!

İktidar bu ülkeyi, Ortadoğu artıklarıyla doldurdular. Ülke Ortadoğu çöplüğüne dönüştü. Bu rezaletin, görünür tehlikenin tek farkında olmayan bir millet var bu topraklarda.

Bu nasıl bir Ensar’dır ki! Türkiye nüfusunun ¼’ünü mülteciler teşkil etsin. Ülkenin Honduras’a dönüşmesini mi bekleyeceğiz. Sokakta gördüğünüz mülteci çocukları çok değil 5-10 yıl içinde, çeteleşecek. Fuhşun, uyuşturucunun, cinayetlerin aktörleri haline dönüşecekler. Her şey açıkta. Ve Görünür. Huzur ortadan kalkacak.

Kafanıza şunu iyice sokun! Benim; Arap, Suriyeli, Pakistanlı, Afganlı, İranlı, Iraklı, Afrikalı kardeşim yoktur. Ben Türküm. Türk töresinde kadın devlet yönetir.  Arap töresinde kadın cariyedir. Kanla İrfanla kazanılmış Vatanımın adı Türkiye. Ana dilim Türkçe. Ben kuru lakırdılara kandırılmış sözde milliyetçi değil. Atatürk milliyetçisi diye ayağa kalkanlardanım. Bu ülke hiç kimsenin babasının çiftliği değildir. Bu ülke gelecek nesillere bırakılacak kadar çağdaş ve özgürdür.

Sığınmacı Müslüman! Hristiyan ülkelerinde kabul gördükten sonra. Tıpkı Türkiye’de olduğu gibi. Şeriat istiyoruz diye sokaklara dökülüyorlar. Bu davranış biçiminin yüzlerce örnekleri var… Türkiye’de Eşiyle alışveriş yapan adama! ‘Ulan burası Müslüman ülke, avradının başını örttürsene şerefsiz’… Diyecek kadar ileri gitmiş olan Orusbu çocuklarına vatandaşlık payesini verenleri sorgulamıyorsan sen zaten adam olmadığını gibi sende ar namusta yoktur.

Bir grup mültecileri koruma platformu kurup sokaklar dökülüyor. Bu kimliksiz soytarılara birileri çıkıp ta, ‘sen çok istiyorsan evine al! Koynuna al. Evlen. Siktirolup git. Bu ülkeden defol’ demiyor! Sen sustukça; onlar günü geldiğinde sana ‘defol’ diyecektir… Neden? Sorgulamıyor ve sormuyorsanız suça ortaksınız demektir.

İsyanı olmayanın erdemi olmaz…

Bu ülkede yaşanan bunca rezilliği alkışlayan bu topraklarda yaşayan öyle bir rezili rüsvalık var ki şaşarsınız. Yaşadığı şehri gezemeyen… Pazar artıklarından beslenen. Köyüne gidip gelemeyenlerin, bu ülkede mülteci sıfatı ile istisnai vatandaş ilan edilmiş kişilerin iki üç karısı ve sürüye dönüşmüş çocuklarıyla Suriye’ye gidip gelen mülteci sürüsünü haklı görüyor. Bu akıl değil. Bu vatana ihanettir.

Saat tıkır tıkır işliyor. Amerika’nın yetiştirdiği, külliye eski sözcüsü, FETÖ gazetesi yazarı, bugünün MİT Müsteşarı... Kalın! Bu kişi “Kudüs kırmızıçizgimizdir. Bir karış toprağı satılamaz”! Bu adama kanla İrfanla kurulmuş bu topraklar babanın malımı ki; satıyorsunuz diyen yok. Kıbrıs ve Kudüs’ü İngilizlere satan ll. Abdülhamit bunların baş tacı. Barzani aşireti petrollerini gemileriyle İsrail’e taşıyan mahdumlara laf eden yok. Din böyle kullanılıyor. Fikir sahibi olmayan, kümelenmiş cehalet bu ikiyüzlülüğü alkışlıyor.

Müslümanlar kendi ülkelerinde teokratik baskıdan Laik Hristiyan ülkelere kaçıyorlar. Müslüman ülkeleri yönetenler, kendi çocuklarına, torunlarına,  Hristiyan ülkelerinde eğitim almalarını sağlıyorlar. Hatta Hulusi Akar Amerika’da Türkiye denkliği olmayan biyoloji bölümünde okuyan kızını yatay geçişle Çapa Tıp fakültesine getiriyor. Doktor olarak mezun ettiriyor.

Bu ülkede yaşayan Mültecilerin tamamına Eğitim ve barınmada öncelik tanıyan anlayışın bu ülkenin asli unsuru çocuklarına, halkına rezaleti reva görmesi anlaşılır gibi değil. Kapatılması gereken aslında İmam Hatip okullarıydı. Cumhuriyete ve Atatürk’e düşman bu sıralardan çıkıyor. Neden Askeri liseler kapatıldı. Çünkü bunlar Halka gericiliği, laik görüyor.

Partili Cumhurbaşkanı; Recep Tayyib Erdoğan dedi ki: ‘Daha durun bugünler daha iyi günleriniz’! Demek ki adam boş konuşmamış! Partili Cumhurbaşkanı; Recep Tayyib Erdoğan dedi ki: ‘Mülteciler için bugüne kadar 56 Milyar Dolar harcadık. Gerekirse yine harcarız’! Yalan değil. Bu ülke sadece kendi ülkesini istila eden sığır sürüsünü değil! Ayrıca Suriye’de kalan 4 milyon Suriyeliyi ’de bizim vergilerimizle besliyor.

Partili Cumhurbaşkanı; Recep Tayyib Erdoğan dedi ki: ‘Onlar; göndereceğiz diyorlar. Biz onları ülkelerine göndermeyeceğiz’! Neden göndersin ki; kurdukları sisteme 2023 yılında 10 milyonluk sürünün 1 milyon 452 bini beyefendiye oy verdi!

Onlar benim misafirim değil. Al evinde, bahçende, iş yerinde besle!

Sağlık Bakanı; Fahrettin Koca bizim adımıza konuşuyor. ‘Bu zorlukları aşmamızdaki en önemli gücümüz; Türk insanının misafirperverliği ve sağlık çalışanlarımızın adanmışlığı olmuştur’! Diyen adamı alkışlıyoruz. Tüm salaklığımız burada. Bu ülkenin insanı tedavi olunabilir hastalıktan ölüyorsa. O diyor ki! ’29 İlde; 185 Göçmen Sağlık Merkezi açtık. Ülkemize göç eden; 737 hekim, 34 Diş Hekimi. 1149 hemşire yaklaşık 4 bin Suriyeli Sağlık çalışanı istihdam edildi.

Bu ülke ilaç dâhil tüm sağlık giderlerini ödediği bu şerefsiz akımın aktörlerine bakıyor. Ama gıkı çıkmıyor. Suriyelilere 2011-2016 Eylül sonuna kadar 20 milyonun üzerinde “Poliklinik” hizmeti verildi. 967 bin Suriyeli yatarak tedavi aldı. 824 bin “ameliyat” gerçekleşti. Bu süreçte 177 bin Suriyeli “bebek” doğdu. Son bir yılda 70 bin Suriyeli kadın “doğum” yaptı… Suriyelilere verilen bu hizmetin faturası yaklaşık 600 milyon TL’… Ne dersiniz? Bu günler daha iyi günler mi? Bugün; en iyimser şekliyle bugünün tarihiyle bu rakamları %10 ile çarpın. Sonuçlar korkunç…

Ey millet farkında mısın? Bu ülkeyi kimlere teslim ettiniz?

Bu ülkede milletin kendi demografik yapısı içinde devam edebilmesi ve geleceğini kurması için 2.11 doğum oranı gerekir. Bu oranla 25 yıl sadece devamlılık sürdürülüyor. Oran düşerse nüfus geriliyor. Türkiye’nin doğum oranı 1.92 olup, doğum yaşı 29.1... Türkiye’de bulunan Suriyelilerin doğum yapma oranı ise 5.3 olup doğurma yaşı ortalaması 15… Çok hızlı olarak demografik yapı değişiyor. Bu doğum için asimilasyona gerek yok. Bu bir mühendislik. Eğer ki bu böyle giderse BOP bu topraklarda hayat bulmuş olacaktır.

Verilen bu rakamlar sadece Suriyeliler olup, bu rakamlara, Afganlılar, Pakistanlılar, Afrikalılar dâhil değil. Bir diğeri ise bu rakamlar sadece 5 yıl içinde yapılmış hizmet olarak aktarılıyor. Sonraki 7 yıllık süreçle ilgi açıklanmış herhangi bir rakam yok. Ama olasılıklar. Yığınlar halinde ülkeye ellerini kollarını sallayarak giren bu sürülerin toplam sayılarının 10 milyon ve üzerinde olduğunu düşünür, o günkü nüfuslarının 3 milyon olduğunu düşünür basit bir hesapla bu rakamları 3 ile çarptığınızda çıkacak rakamlar gerçeği ortaya koyacaktır.

Avrupalı sığınmacıları kamplara kapatıyor. Bu önlem ile Avrupalı Demografik yapısının bozulmasını önlüyor. Bizde ise tam tersi. Adamlar elini kolunu sallayarak ülkeyi bir uçtan diğer uca geçecek kadar özgürler. Nasıl bir ahlaksızlıktır ki. Sınırlarını koruyamayan güvenlik güçleri Milletin orasına koyduk diyen, şerefsiz müteahhidin çıkarlarını koruyor.

Bir başka rezillik. Ağlamanın bedeli ve ödülü mutlaka olacaktır.

Asli görevi vatan savunması olan general bu ülkenin geldiği konumu benden çok daha iyi bildiğine, bu ülkenin düştüğü pespaye durumu yaratan kendisini emekli eden siyasetçinin boynuna sarılıp ağlıyorsa. Sen bu ülkede kimi besliyorsun ey millet?

Modern Türkiye’den, Ortadoğu çöplüğüne…

Din elden gidiyor denildiğinde ayaklanan ahali vatan elden gidiyor denildiğinde yerinden oynamıyorsa ortada vatan diye bir şey kalmamış demektir. Şunu iyi biliniz ki; Hiçbir ‘din’ insanı kimlik sahibi yapmaz.

Bu ülkeye Cumhurbaşkanlığı yapmış Abdullah Gül. İngiliz The Guardian gazetesine verdiği röportaj; Gazetenin manşeti: ‘Türkiye Cumhuriyetinin sonu geldi. Kesinlikle laik sistemi değiştirmek istiyoruz’.

Daha çok yeni… Bir hafta önce İngiliz basını Türkiye ile yapılan göçmen anlaşmasını açıklıyor. Bu karmaşık, gizli kapalı kapılar ardında yapılan anlaşmalar su üstüne çıkınca İç İşleri bakanı açıklama yapıyor. ‘İngiltere ile İşbirliği içindeyiz’… Hangi konuda? Mesela oradaki fazlalıkların Türkiye’ye alınması olabilir mi? Yoksa Avrupa ülkelerinin bekçiliğine devam mı? Yersen. Halktan saklanan her şeyin altında mutlak bir kepazelik çıkar. Küçültücü olanı ise bu anlaşmanın 3 milyon Sterlin karşılığı olduğu iddiası. Daha öncede Almanya’dan benzeri bir kirli anlaşma karşılığa böyle bir para alınmıştı.

#
Yorumlar (1)
Şbrahim
21.09.2023 15:56
Çok yazık oldu atatürk türkiyesine. Ama bunlar geçici sorun. Bu millet bir daha uyanacaktır.
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.