grandpashabet giriş grandpashabet sinavmerkezi.org bahis siteleri

ESKİMİŞ AKILLAR, ESKİMEYEN TEHLİKELER…

Türkiye yıllardır dayatılan rol! BOP… Emperyalistlerin huzur kaçıran, bölgeyi küçük şehir devletlerine çevirme projeleri, projenin Siyasal İslam’ın aktivistleri! İktidar olma karşılığı koşulsuz kabul, itaat ve uygulama…

Gündem Yayın: 16 Ekim 2023 - Pazartesi - Güncelleme: 16.10.2023 22:21:00
Editör -
Okuma Süresi: 9 dk.
Google News

ESKİMİŞ AKILLAR, ESKİMEYEN TEHLİKELER…

Türkiye yıllardır dayatılan rol! BOP…  Emperyalistlerin huzur kaçıran, bölgeyi küçük şehir devletlerine çevirme projeleri, projenin Siyasal İslam’ın aktivistleri! İktidar olma karşılığı koşulsuz kabul, itaat ve uygulama…

Rejimi değiştirmek, ülkeyi BOP ile bölüp parçalamak yurtseverlik, milliyetçilik değildir vatan hainliğidir. Sığınmacı mavalıyla kandırılan toplumun karşı çıkması, yabancı düşmanlığı, ırkçılık değil. Bu açık ara ülke işgalidir. Bu yalanı yutturma gayreti birilerinin tanrılaşmasının asli unsurudur. Avrupa rahat etsin, birileri saltanatlarını sürdürsün düşüncesiyle ülke yönetmek, ülkenin gerçek kimliğine ve vatan bütünlüğüne ihanettir. Bu akıl ile yönetilmek, Amerika’ya uşaklık etmek. İsrail’in ekmeğine yağ sürmektir. Bu yalana alıştırılmış bir millet ve yandaş yaratarak Müstemleke’liği meşru kılmaktır.

Bugün kanla irfanla alınan bu tapunun nasıl bir yağma içinde olduğunu anlamayan bu topraklarda yaşayan bir millet var. Din kardeşliği mavalıyla yutturulan 17 milyonluk işgalle melez toplum yaratma ve demografik yapının bozulması, bu toprakların üzerinde emanetçi gibi duran, kıymetini bilmeyen bu millet, vatan toprağı parçalanamaz, paylaşılmaz. Kimlik satılamaz! diyemiyorsa zaten vatansızdır. Kimliksizdir.  BOP Siyasi iktidarların vatan toprağını teslim etme, diğerlerinin teslim alma hareketidir.  Bu açık ara ‘vatan’ topraklarının kimliksizleştirilmesi, toplum gücünün kırılmasıdır.  .

Katarlılara arsalar, fabrikalar. Kıyılar, limanlar. Bankalar, Havaalanları. Suriyelilere ev, iş maaş. Afganlılara proje. Türklere cennetten tapu, cennetten ev. Din kardeşliği. Din soslu siyaset. Toplum bu manivela ile yok ediliyor. Bu toplum yok edilişin, istilanın farkında bile değil.

Amerika’nın yetiştirdiği, saray eski sözcüsü, FETÖ gazetesi yazarı, bugünün MİT Müsteşarı... Kalın! “Kudüs kırmızıçizgimizdir. Bir karış toprağı satılamaz”! Bu adama kanla İrfanla kurulmuş vatan toprakları, savaşla alınmış kimlikler, babanın malımı ki; Türk kimliği özel şirket giriş kartımı ki! Satıyorsunuz diyen hiç kimse yok. Kıbrıs ve Kudüs’ü İngilizlere satan ecdat ll. Abdülhamit bunların baş tacı. Barzani aşireti petrollerini gemileriyle İsrail’e taşıyan mahdumlara laf eden yok. Din soslu siyaset sadece cehaletin malzemesidir.

Bir tarafta Amerika İsrail Oligarşisi, diğer tarafta Din kardeşliği oligarşisi!

Amerika’ 5 Ekimde Türk SHA’sını Amerika düşürüyor. 6 Ekimde Hamas İsrail’e 5 bin füze fırlatıyor. 5 gün sonra 10 Ekim günü Partili Cumhurbaşkanı SHA üzerinden açıklama yapıyor! Biden konuşuyor Akdeniz sularına Uçak gemisi, tam teçhizatlı savaş makinası giriyor. Akdeniz’e kıyısı olan bir tek devlet açıklama yapamıyor. Kısır açıklamalar ve sonu olmayan kimsenin ciddiye almadığı söylevler. Savaşı kimin başlattığı hiç önemli değil. Bir terör örgütünü kendisine lider olarak seçmişseniz sonuçlarına katlanacaksınız.

Savaş askerlerle yapılır. Hamas militanlarının bir kadını ele geçirip çırılçıplak soyup ellerin bağlayarak Filistin sokaklarında gezdirmek,  Gazze Şeridi yakınlarında düzenlenen Süpernova Festival alanını basıp 275 sivili öldürmek sonra yediği boku İsrail üzerine atmak. Terörist bu anlayışın imamesidir.  Ahlaksızlığın daniskasıdır. Bir başka ülkenin meskûn mahallerini füze ile vurmak orada yaşayan sivil insanları öldürmek savaş değil terör saldırısıdır. Bunun adı savaş değildir. Terör böyle şerefsiz atraksiyonlara imza atar, kıçı sıkışınca yardım dilenir. Dünya bu yalan ve sahteliğe kulp arar.

Gerçeği görmeyenlere ne anlatırsanız anlatın boştur. Nafiledir.

Kime itaat edelim? Kime Küfredelim? Kime lanet okuyalım. Kimlere hain, kimleri ihanetle suçlayalım! Osmanlı’yı yakıp, yıkan Osmanlı hanedanlarına mı? Yanmış, yıkılmış işgal edilmiş Osmanlının küllerinden yeni bir devlet olarak hayata döndüren Mustafa Kemal Atatürk’e mi? Bağımsızlığın mimarına küfredenler, Osmanlı’yı paramparça eden Osmanlı padişahlarına neden küfretmezler. Kıbrıs ve Kudüs’ü İngilizlere satan ll. Abdülhamit, kendi toprağını İsrail işgalcilerine satan, İngilizlerle işbirliği yapıp Türk askerlerini kurşuna dizen, arkasından vuran şeref ve haysiyet yoksunu Arap Filistinli nasıl baş tacı olur?  

Türkiye Cumhuriyete Osmanlıdan çok farklı bir planla kurulmuştu. Kendi üretecek ve kendi tüketecekti… ‘Cihanda sulh, yurtta sulh’. Sözleri Dünya devletlerine bir düstur oldu. Cumhuriyet ve Demokrasi düşüncesi siyasi kararlar ve siyasi biçimlenişler çok erken değişmesine karşın genetik olarak yer edinmiş cehaletin değişmesini beklemek çok zordu. Bugün geldiğimiz nokta, cehaletin hortlamasıdır.

Çağdaş bir ülke akılcı, geliştiren dış politikalar oluşturur.

Cumhuriyeti kuranların bir kısmı; Osmanlı artığı akılların, Cumhuriyet sürecinde de zaman zaman nüksetmesi vatansız siyasilerin ekmeğine yağ sürerken, Sevr planlayıcılarının ve onların piyonlarının ellerini ovuşturmasına neden oluyor. Osmanlı aklı bir bataklık akıldı. Cumhuriyet bunu kurutamamıştı. Atatürk’te bile gericiliğin derin izleri vardı. O günün hasta adamın bugünkü uşakları, emperyalistlerin ellerine yapıştıkça, saldırganlaşması, işgal ve ilhak siyasetlerine dönmesi kaçınılmaz olacaktır. Bu planlı göç ve işgal açık ara teamülüdür.

Böyle başladı…

Büyükada'da bulunan yetimhane patrikhaneye iade edilmiştir.(Ekim 2010)

Heybeliada'daki Ruhban Okulu'nun açılması için hukuki işlem başlatılmıştır. (Ekim 2010)

Lozan'a aykırı olarak seçilen metropolitler Türk vatandaşlığına geçmeleri sağlanmıştır.

Patrikhaneye ecdadımız tarafından verilmeyen 'ekümenlik' sıfatını kabul etmiştir.(Mayıs 2010)

Van Gölünde Akdamar kilisesi restorasyon sonrası Ermeni kilisesine teslim edildi (Haziran 2010)

Trabzon Sümela manastırı restorasyon sonrası Ortodoks ayinlerine açıldı (Haziran 2023)

Emperyalistlerde bunu çok iyi biliyor ve Türkiye’nin bölgedeki kukla rolleri için ‘yeni Osmanlıcılık’ önerilerini, özellikle II. Dünya savaşı sonrası kesintisiz dayatıyordu. Bu amaçla CHP’nin tek partili dönemi dâhil sonraki dönemlerde de bu amaçla hazırlıklar yapıldı. Kanunlar, kurumlar, sivil toplum etkinlikleri yapıldı. ‘Dinler arası diyalogcular’ komünizmle mücadele dernekleri gibi, kaynakları okyanus ötesine uzanan hareketler yoğunlaştı.

Bu süreçte din, dini eğitim de alıp başını gitti. %95 İslam olan bölgede özelikle de “yeşil kuşak” girişiminin Sovyetlerin çöküşüyle anlamsız olduğu ve El Kaide gibi terör örgütlerinin sahibini vurduğu bir koşulda, etnik bileşkeler üzerinde çalışmanın önemi ön plana çıkıyordu. Hamas bugün kendi halkı için ölüm fermanını imzalayan akılların toplamıdır.

Türkiye Avrupa’ya açılan kapı. Emperyalistler için öncelikli olarak ele geçirilmesi gereken coğrafya. Avrupa’nın İleri karakolu haline getirilmeli. Tüm bu oyun ve kurgular bizdeki gavur döllerinin desteğiyle projeleniyor, bu gelişim üzerine tezgahlanıyor.

Bölgemizde kirli birliklerin kuruluşu daha çok etnik bileşkelerle sağlanabiliyordu. Farslar, Türkler, Kürtler Araplar, Ermeniler, Yahudiler, bölgemizde din soslu, milli ya da etnik çıkarlar etrafında bileşkelere evirilmektedirler. İktidar ve muhalefet siyasiler halkları aldatmada kullandıkları yol işte bu yoldur. Emperyalistler için ise, sonuçta kendilerini vurmayacak istediklerinde dağıtılabilir birlikleri çıkarlarına uygun şekillendiriyorlar.

Böyle devam ederse, din soslu siyaset ve Ensar… Türk kavramını da yok edecektir.

Baba parasıyla yaşayan, AKP payandalığı ile iktidara taşınmış, askerlik dahi yapmamış dinci ‘Fatih Erbakan Türk Askeri Kudüse gitsin’ diyor. Senin başka derdin yok mu? Ulan sen askerlik dahi yapmamış bir adamsın. Senin atalarım dediğin Osmanlıda lüks ve şatafatlarını korumak için Türk askerini Arap çöllerinde ölümlerini seyretti.

Gelişmiş ülkeler; Siyasi ve ekonomik bağımsızlıklarını ve gelişmişliklerini sürdürebilmeleri için ağırlıklı olarak İslam ülkeleri içinden seçerek kendi elleriyle seçip, yetiştirdikleri kimlikleri İslam ülkelerinde 'Siyasetçi, ajan, silahlı militan, propaganda militanlar' olarak kullanmaktadır. Örneğin ‘Hamas’ Bir İsrail kuruluşudur! Bizde âlâsı var… Hem iktidarda, hem muhalefette. Bunlar siyasi ve bürokrasi unvanlılar!

Yok, olmanın karanlığından, var olmanın doruğuna çıkan bu ülke Özal dönemi dâhil son 40 yılda geldiği nokta. Yok, olmanın girdabıdır!

#
Yorumlar (1)
Ahmet Serdar
17.10.2023 18:06
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.