Çocuklara Bırakılacak Miras: Borç, Zehir, Çorak Toprak

Meclis genel kuruluna gelecek olan maden yasası, onaylandığı takdirde gelecek nesillere güzel ve güçlü bir ülke bırakma hayallerimiz de suya düşecek. Niye mi ? Gelin anlatalım...

Yayın: 02 Temmuz 2025 - Çarşamba - Güncelleme: 02.07.2025 13:47:00
Editör -
Okuma Süresi: 4 dk.
Google News

Meclis Genel Kurulu’na getirilen maden yasası yalnızca bir düzenleme değil; geleceğimizin, çocuklarımızın, torunlarımızın hayalleri üzerine çekilecek kara bir perde. Eğer bu yasa geçerse, sadece toprak değil, umut da zehirlenecek.

Defalarca söyledik, anlatmaya çalıştık:
Biz madene değil, doğayı yok eden yönteme karşıyız.
Çünkü bu yöntem, toprağın canını alıyor, suyu kurutuyor, tarımı yok ediyor. Daha sağlıklı, çevreye duyarlı çözümler mümkünken bu hoyratça ısrar, açıkça ihanettir.

Peki nedir bu telaş?
Yangından mal kaçırır gibi alelacele geçirilen yasalar kime hizmet ediyor?
Bu ülke sadece sizden mi ibaret?
Hangi yetkiyle doğmamış çocuklarımızın geleceğine ipotek koyuyorsunuz?

Devletin kasasına girecek yüzde 1-2’lik bir pay için milyonlarca yılda oluşan ekosistemleri yok etmek hangi akla, hangi vicdana sığar?
Birileri “üretim karşıtı” diye yaftalayıp bizleri susturmaya çalışırken, aslında olan; bu ülkenin ormanlarının, tarım arazilerinin ve su kaynaklarının yerli-yabancı şirketlere peşkeş çekilmesidir.

Bugüne kadar maden ruhsatlarında ÇED (Çevresel Etki Değerlendirme) süreci en azından bir fren mekanizmasıydı. Ne kadar sağlıksız işlese de, doğanın sesini duyurabildiğimiz son kaleydi.

Şimdi ne yapılıyor?
Kırşehir’de altın madeni açmak isteyen Batman Milletvekili, kol kola gezdiği Necmettin Erkan’ı da yanına alarak ÇED sürecini devre dışı bırakacak olan yasa önergesine birlikte imza atıyorlar.

Bu yasa, ÇED’i by-pass ederek, “olumsuz görüş olsa bile” maden ruhsatı verilmesinin önünü açıyor!

Komisyondan geçti. Şimdi sıra Genel Kurul’da. Ve büyük ihtimalle yasalaşacak.

Bu ne anlama geliyor?
Sit alanları, ormanlar, zeytinlikler göz göre göre maden sahasına dönüştürülecek.
Ülkemiz adım adım, uluslararası şirketlerin at koşturduğu bir sömürgeye çevrilecek.
Kendi ülkesini yönetemeyenler, günü kurtarmak için geleceği satıyor!

Bu madenler yalnızca altın çıkarmıyor; beraberinde torunlarımıza miras kalacak zehri, ağır metalleri, radyasyonu da toprağa, suya, havaya bırakıyor.
Bu yükü, henüz doğmamış çocukların sırtına yüklüyorsunuz!

Bugün “çok çocuk yapın” diyenler, onlara yaşanacak bir vatan bırakmak için ne yapıyor?

Ekonomisi çökmüş, doğası yok edilmiş bir ülkede hangi çocuk yaşamak ister?

Dahası da var:
Altın bahanesiyle ülkenin en değerli rezervleri, nadir toprak elementleri, stratejik mineralleri de yurt dışına çıkarılıyor.
Yani sadece bugünü değil, geleceğin teknolojik bağımsızlığı da satılıyor.

Artık bıçak kemiği deldi geçti.
Bu yasaya dur demek, sadece bir çevre hareketi değil; bir vatan savunmasıdır.

Vicdanı olan, bu ihanete ortak olmaz!
Aklı olan, bu yasanın altına imza atmaz!

Geleceğimizi satmak isteyenlere karşı susmayacağız.
Çünkü bu ülke bizim, bu topraklar çocuklarımızın...

Ömer Duran

#
Yorumlar (1)
Oğuz
02.07.2025 20:55
Kırşehir Necmettin Erkan ın umrumda değil, yarın çeker gider
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.