Kırşehir’in Karahıdır Köyü:Toprağımızı vermeyeceğiz, geleceğimizi savunacağız
Kırşehir’in Karahıdır Köyü’nde düzenlenen bilgilendirme toplantısında köylüler, Boztepe bölgesinde Koç ve Fernas ortaklığında yapılmak istenen maden projesine karşı tek yürek oldu.

Koç ve Fernas ortaklığında Boztepe bölgesinde gerçekleştirilmek istenen maden işletmesine karşı Karahıdır Köylüleri bilgilendirme toplantısında buluştu. Toplantıya Kırşehir Belediye Başkanı Selahattin Ekicioğlu, CHP Milletvekili Metin İlhan, Karahıdır Köyü Muhtarı Gürbüz Ceyhan, Karahıdırlılar Dernek Başkanı Abdullah Durmuş, Kırşehir Kent Konseyi Genel Sekreteri Ömer Duran, İYİ Parti İl Başkanı Nuri Araz, Sol Parti İl Başkanı Şakir Şenol ve çok sayıda vatandaş katıldı.
“Biz Ülkenin Gelişmesine Karşı Değil, Ekokırıma Karşıyız”
Karahıdır Köyü’nde düzenlenen bilgilendirme toplantısında konuşan Belediye Başkanı Selahattin Ekicioğlu, madencilik faaliyetlerinin bölge için büyük bir tehdit oluşturduğunu vurguladı.
Ekicioğlu, köylülerin yoğun katılım gösterdiği toplantıda yaptığı konuşmada, maden sahasında yapılan laboratuvar analizlerinde toryumdan lityuma kadar birçok değerli elementin bulunduğunu belirterek, ÇED raporunda 200 bin ton cevherin yurt dışına çıkarılacağının açıkça yazıldığını söyledi.
“Biz ülkenin gelişmesine karşı değiliz, biz ekokırıma karşıyız” diyen Ekicioğlu, projenin hayata geçmesi halinde Karahıdır, Cemele, Yağmurlu Köyleri, Karacaören ve Dalakçı’nın bulunduğu geniş alanın tamamen madene açılacağını ifade etti.
“Su Kaynaklarımız Tehlikede”
Maden için kullanılacak suyun Kapulukaya Barajı’ndan taşınmasının planlandığını hatırlatan Ekicioğlu, DSİ raporlarında Kızılırmak suyunun farklı amaçlarla kullanılamayacağının belirtildiğini söyledi. Açılan 450 metrelik sondaj kuyularının Boztepe, Özbağ ve Kırşehir’in içme suyu kaynaklarını olumsuz etkilediğini vurgulayan Ekicioğlu, “Bu kuyular devreye alındığında tamamen susuz kalacağız” dedi.
Ekicioğlu, Kırıkkale’nin içme suyunu yüzde 100 Kapulukaya Barajı’ndan sağladığını, Ankara’nın da önümüzdeki 10 yıl içinde Kızılırmak’tan su kullanımını yüzde 50’ye çıkarmayı planladığını hatırlatarak, “Boztepe’de, Özbağ’da ve Kırşehir’de su yok, adeta can çekişiyoruz” ifadelerini kullandı.
“ÇED Raporu Kopyala-Yapıştır Hazırlanmış”
Projenin hazırlık sürecini eleştiren Ekicioğlu, ÇED raporunun ciddiyetsiz ve hatalarla dolu olduğunu savundu. Raporda koordinatların yanlış verildiğini, herhangi bir doğal afet durumunda en yakın itfaiyenin Avanos Belediyesi olarak gösterildiğini, atık bertaraf adresinin ise Kastamonu’da bir ilçe olarak yazıldığını aktardı.
“40 milyon tonluk pasayı bize bırakıp gidecekler” diyen Ekicioğlu, doğu ve kuzey rüzgarlarıyla yayılacak tozların yalnızca Karahıdır’ı değil, tüm Kırşehir’i yaşanmaz hale getireceğini söyledi.
Son olarak, tarih karşıtlığa direnenleri ve doğayı savunanları onurlandıracağını vurgulayan Ekicioğlu, “Tarih bizi mücadele edenler olarak, onları ise talan edenler olarak yazacak” ifadelerini kullandı.
Karahıdır'ın oldukça duyarlı bir köy olduğunu vurgulayan Kırşehir Milletvekili Metin İlhan da, '' Bu madenler bize kalmayacak.Bu zenginlik sömürge madenciliğinin kurbanı olacak.Afrika ülkelerinde çok ciddi madenler çıkıyor ancak halk fakir ve açlıktan ölüyorlar.Amerikalı ve Kanadalı ülkeler o madenleri alırken onlara da göz yaşı kalmış.Amerika'da yaşayıp bu ÇED raporu için görüş bildiren bir profesör benim köyümü bana anlatmaya kalkıyor.İDK toplantısına ilgili 14 köy muhtarını çağırdık ancak sadece 1 muhtarımız geldi.Bu bölgede 200 bin büyükbaş hayvan ve hayvancılık faaliyeti var.Tarımı ve hayvancılığı 2 şirket zengin olacak diye buradaki insanların geçim kaynaklarını ellerinden alacaksınız.Gazi Mustafa Kemal Atatürk bu emperyalist ülkelere karşı büyük bir savaş versin, çok sayıda şehit verelim ama hiç savaşmadan ve direnmeden bu topraklarımızı alalım emperyalist güçlere verelim.Orada şirket elemanlarına soruyorlar bu cevherler hangi ülkeye gidecek diye ama onlar da bilmiyorlar'' ifadelerini kullandı.
''Firmaların yalanlarına inanmayın''
Kırşehir Kent Konseyi Başkanı Ömer Duran ise şirketin ÇED raporunda özel mülkiyet izinleri için 195 milyon 500 bin TL bütçe ayırdığını ve bu bütçenin toplam mülkiyet alanlarına bölündüğünde dönüm başına yaklaşık 26 bin TL'lik bir değer biçildiğini ifade ederek şirketin Karahıdır Köyü'nde arazileri değerinin çok üstünde alacağı yalanına inanmamaları gerektiğini ve KarahıdIr Köyü'nde madencilik faaliyetleri başlaması durumunda köylünün yerinden olacağını bildirdi.
İYİ Parti İl Başkanı Nuri Araz ve Sol Parti İl Başkanı Şakir Şenol da , Karahıdır Köylülerinin duyarlılığını ve birlikte hareket etmelerini takdirle karşıladıklarını dile getirerek teşekkürlerini dile getirdiler.
Karahıdırlılar: “Toprağımızı Vermeyeceğiz, Geleceğimizi Savunacağız”
Kırşehir’in Karahıdır Köyü’nde düzenlenen bilgilendirme toplantısında vatandaşlar, bölgede yapılmak istenen maden faaliyetlerine karşı tepkilerini dile getirdi. Kadınlardan emekli öğretmenlere, doktorlardan köy halkına kadar birçok kişi söz alarak ortak kaygılarını ve kararlılıklarını ifade etti.
Toplantıda konuşan kadınlar, geçimlerini topraklarından sağladıklarını vurgulayarak şu sözlerle tepkilerini dile getirdi:
“Biz arpa ile buğday ile geçiniyoruz, toprak ile taş ile geçinmiyoruz. Vatanımı, milletimi atıp da bir yere gidemem.”
“Emekli oldum ve köyde yaşamak istiyorum.”
“Benim herifim öldü. Tarlaları da verelim de aç mı kalalım? Bu nasıl işmiş böyle?”
“Avrupa’da her yeri gezdim, paramı da getirdim vatanıma ev yaptım. Hiç kimseye de toprağımızı vermiyoruz.”
Göğüs hastalıkları uzmanı olduğunu belirten Karahıdırlı bir doktor ise maden projesine karşı mücadelenin siyasi görüşlerin ötesinde bir konu olduğuna dikkat çekti:
“Bu işin siyasi partisi yok. Nasıl ki AK Partili Fernas grubu ile Atatürkçülüğü ile bilinen Koç grubu birlikte hareket ediyorlarsa, para için siyasi görüşlerini bir kenara bırakıyorlarsa biz de bir yana bırakmak zorundayız.”
Emekli öğretmen bir vatandaş da madenlerin yaratacağı ekolojik yıkıma işaret ederek şunları söyledi:
“Son meramız madencilere teslim olduğunda, son arazilerimiz betona gömüldüğünde ve son ağaçlarımız kesildiğinde bizim insanlarımız acaba ne yiyecek? Eğer yerin altındaki altın, yerin üstündeki oksijenden değerli ise yarın kazma kürek alıp yeri eşmeye başlayalım. Bizim suya ve oksijene ihtiyacımız var.”
Bir başka vatandaş ise Mustafa Kemal Atatürk’ün sözünü hatırlatarak konuşmasını bitirdi:
“Bunlar geldikleri gibi gidecekler inşallah.”
Karahıdır’daki buluşma, köylülerin doğa ve yaşam alanlarına sahip çıkma kararlılığını ortaya koyarken, maden projelerine karşı toplumsal muhalefetin de giderek büyüdüğünü gözler önüne serdi.