GÖNÜLLERDE KALAN BİR EZAN SESİ: MAHMUT HOCAMIZIN ARDINDAN

Boztepe’de bir Mahmut Hoca vardı… Ezan sesiyle gönülleri titreten, Kur’an ile hayatlara ışık tutan, sevgiyle öğreten bir hafız, bir imam, bir dosttu. Onun hayatı gösterişsiz ama derin bir iz bıraktı. Mütevazıydı, alçakgönüllüydü. Herkesin hocasıydı.

Gündem Yayın: 24 Temmuz 2025 - Perşembe - Güncelleme: 24.07.2025 16:50:00
Editör -
Okuma Süresi: 11 dk.
Google News

GÖNÜLLERDE KALAN BİR EZAN SESİ: MAHMUT HOCAMIZIN ARDINDAN
Yazan: Necati AYDIN

 

Her canlı ölümü tadacaktır. Ankebut sûresi 57. Ayet

Boztepe'de bir Mahmut hoca yaṣadı. Önce Hafız olarak dinimize topluma hizmet eti kur'an okumayı öğretti sevgi dili hoṣ görü ile gönüller kazandı özünü hiç kaybetmedi ve vadesi geldi gözden gönüllere göçtü ve sonsuza ahrite kavuṣtu. Allah rahmet eylesin mekanı cennet, nur içinde yatsın. Ailesi ve sevenlerine sabır diliyorum. 
Hocamızı anlatırken hocamla olan anılarım sobetlerim yazmakla bitmez. Duyguları kağda dökmek zordur. Filim ṣeridi gibir hayat.
*
Evet Hocamız yarım asırdan fazla 82 yıllık ömrünün 60-65 yılını Boztepeye hizmet ederek geçti. O bir mütevvazi camii imamı bir öğretmen, iyi baba, ağabey iyi de bir dost arkadaṣtı. Kibirli ve grurlu değildi. Herkesin gönlüne dokunurdu.
**
Sabah ezanını Minarenin ṣerefesinden okuduğunu hatırlayanlar vardır. Her gün  5 defa karanlıkta merdivenleri inip çıkmak kolay bir iṣ değildi. 1968 yılında elektrik direkleri sokaklara dikildi Evlere lambalar bağlandı gece evler okul camii dükkanlar aydınlandı. 
elektrik gelmesiyle birlikte Minarelere Hoparlör takıldı. Hocamızın O güzel huzur veren ezan, sela, dua sesi dalga dalga yayıldı. hiç mi hiç ölünceye kadar sesi bozulmadı.  
--- Çocukluk yıllarımızda okul tatilerinde camiye Kur'an kurslarına giderdik. Öğleden önce ve öğleden sonra. Arap alfabesi Elif Cüzü ile baṣlayan Kur'an kursları kısa sürede Kur'an okumaya baṣlayarak büyük bir heycan ile sûreleri ve ayetleri toplucu okur ya da okuyanı takip ederken hocam süpriz bir öğrenciye devamını sen oku derdi.. bir kaç ayet okuyan birakır bir baṣka arkadaṣ devam ederdi. 
--- Elinde hep ince çubuk olurdu ama bir çocuğun eline kafasına vurup korkutup kızmazdı. O temiz arapça harflerin ses tonu telefuzu ile bizlere üstün, esire, ötüre heceleyerek ses tonunu bulunca Kur'an kerimi okumasını sevdirdi ve öğretti. Allah ondan razı olsun. 
---- Rahmetli Dedemi sever sayardı. Veli Çavuṣun Hacı İsmail  (akam) Dedesi ve Babasından kalan Arapça ve Osmanlıca yazılmıș kitapları oğlum bu kitaplar senin olacak. Arapcayı iyi öğren derdi...! 
Perṣembe akṣamları Dedem. Hasselin Rüṣtü, Jandarma emmi, Haydar ağa gibi kiṣiler bir birlerini ziyaret eder güzel sohbetleri olurdu. Yazı dili Osmanlıca Arapça okurlar. Ana dilimiz Türkçe sohbet ederleridi. 
 6 yaṣında iken beni ilkokula 1968'de dedem kaydettirdi. 7 yaṣındayken  Elif Cüzünü öğrenince. deri kaplı Kur'an-ı kerimi çantasıyla boynuma takdı. sarılıp koklar öper beni sevgi dili ile camiiye gönderirdi. Bazen 25 veya 50 kuruṣu cebime kor beni mutlu ederdi. Çocukluk bu ya sevinerek koṣarak yaz tatilinde camiye giderdik.
--- Kur'anın yarısına gelince kursu bazı nedenlerden dolayı gizlice Kur'an-ı kerimi Camiye yakın olan bahçemizin kavak ağacına asar. Oynamaya giderdim. Rahmetli Dedem birgün öğle vakti bahçeye gidince kavak ağacında asılı Kur'an-ı görmüṣ eve getirmiṣ. Bahçeye akṣam üstü oyundan sonra gittim. Kavakta aslı Kur'an yoktu...! 
--- Eve geldim  korkuyorum da Dedeme  Kur'anım çalındı diyemem de...!  
--- Dedem Kur'an-ın nerde oğlum diye sordu. Küçük Bahçede kavağa astım ama tekrar almaya gittim yoktu dedim gözlerim dolu... korudan gözlerine bakıyorum...! 
--- Dedemin yine o ṣefkatli gülüṣü ile beni bağrına bastı bugün camiiye gittin mi? dedi evet öğleden önce gittim. Kur'an okurken heycanlanıp duraksayınca hep ṣıı ṣıı derdim .ikizler bana hep gülerdi. Bazen Kurs veren  Davut abide elinde çubukla bana ve onlara vurur sustururdu. Birgün yaṣ çubuk kafamı ṣiṣirdi ve sabrım taṣtı çocuğumda. gücüm yetse belki döveceğim onu çok acı verdi. Kızdım ona onurum incildi Kur'an kursuna gitmemeye karar verdim. 
Arkadaṣlarım çoğu Kur'an-ı  hatim ettiler. Ramazan.D. Mehmet D. Hilmi.A. Eyüp D. Hamza- Cafer.D. Ama ben her yıl kursun yarısında kaçardım.  bazı sureleri Ezbere okuyordum ama Arapcayı anlamıyordum. Kafam soru iṣaretleri ile dolu. "O da ayrı bir konu."
O zaman Türkçe mealini okuyan anlatan din görevliside yoktu. Dedem ve arkadaṣlarının Türkçe dini sohbetini hep merakla dinlerdim.
**
Birgün neden kaçtığımı Mahmut Hocam yol üstünde sorunca ona nedenini söylediğimde üzülmüṣtü. Yıl 1974 de dedem vefat etti. 1973 Kansere yakalan dedemin her gün yanına giderdim. Belediyenin altında Kuṣcuların Yüksel abinin kahvesine bazen yardım ederdim. ordan kazandığım parayla Dedeme Ṣeftali suyu alır götürürdüm. Onu saatlerce dinler izlerdim. Dedemin yanından ayrılırken gözyaṣlarımı ona göstermeden ağlayarak evimize giderdim. Rahmetli annem beni teselli ederdi ay nı bahçede oturuyoruz sadece evimiz ayrı desede evimizin ayrı olmasına çok üzülürdüm. Dede sevgisi baṣkadır. Ben en güzelini tadım yaṣadım.
**
Dedem Rahmetli olunca benim için manevi değeri büyük olan O Kur'an-ı Kerimi o kadar istememe rağmen bana kimse vermedi...! Babam ve amcalarım Kur'an okumasını bilmiyorlardı.
O değerli kitaplar ṣimdi kimde bilmiyorum. İsmail amcamda bilmiyor.
--- Rahmetli Mahmut hocamız Boztepeye en az  tahminince 65 yıl her eve  hizmet etti her evden kimilerinin dini Nikahını kıydı. kimilerinin cenazesini yıkayan ve namazını kıldıran imamdı. Düğünlerde mevlütlerde hep görülen aranan sevgi saygı dili ile insanlara dokunan Hafız, Müezzin İmam Mahmut hocamız için yazılacak çok ṣey varda duygulanıp elim varmıyor. 
**
Almanya'da anım 1991 de olacak Almanyaya hocamız  hayırlı bir iṣ için gelmiṣ. Boztepelileri ziyaret ediyor.  gezdirenlere 
Necati Aydın'ı görmeden gitmem diyor. Önyargılı laflara da aldırıṣ etmiyor. Benim öğrencim deyince kıramıyorlar akṣam üstü 4-5 kiṣi bize geldiler zil çaldı beklenmedik misafirdi heyecanla kapıyı açtım hocamın sesinden merdivenleri çıkarlarken tanıdım. Hocamı görünce çocuklar gibi sevindim sarıldık çok mutlu olmuṣtum. Beklenmedik süpriz misafir. Alman olan hristiyan dindar eṣimde çok sevindi. Biz evde bazen Almanca bir iki saat belli günlerde  Kur'an-ı kerimin Almanca Türkçe  mailini okuyorduk. Bazıları gibi zorla müslüman olmasını istemiyordum. Bizim islam anlayıṣında müslümanlıkta zorlama yoktur. "Senin dini sana bizim dinimiz bize der." 
Kuran-ı Kerim'in Kafirun Suresi'nin 6. ayetidir. Bu ayet, "Lekum dinukum veliye din" şeklinde Arapça yazılır. Onuda eṣim bildiği için merakla Almanca kur'an okuyordu. Bazen sorularla beni zor duruma düṣürüyordu. Sigortam atınca Hz.Musa-Hz. İSA Hz. Muhammed islama Allaha inanmıṣlar. Onlar mezhepcilik yapmamıṣ tek Tanrı olduğunu inanmıṣlar ve islamı insanlar anlatmıṣlar. Hz. Muhammed en son peygamberdir diyordum. Kavga etmezdik. Noktayı koyuyordum. Meryem suresinde ve Bakara 62. Nisa suresi  157.-159.ayetlerde Hz. Isa ve Musadan çok bahseder. Kur'an-ı  KeriminTürkçe mealini okuduğum tevsirinide okuyorum dini konuda herkesle konuṣulup tartıṣılmaz. Allahın reklama ihtiyacı yok. Ya inanır ya da inanmazsınız. 
***
 --- Boztepeli misafirlerim yemek istemediler sadece meṣrubat su kahve ikram ettim. 
O zaman Ticaret akademisinde öğrenciydim. Böyle kibar nazik bir dil herkes kullanamaz. Boztepeye Müftülük Kur'an Kursu binanası yaptıracağız.... Öğrenciymiṣsin menumun oldum seni gördüm baṣarılar diliyorum...
Bize müsade gideceğimiz bağıṣ toplayacağımız yerler var deyince. Hocam dur dur daha size özel içecek vereceğim deyince iyi bir gülüṣtük. Mutfak kasasından Allah kabul etsin gönlümden kopanı yardımı ettim. Fikri Takan eniṣteme de gideceklermiṣ o zaman navigasyonda yok 70 km yol bende geliyorum diye hocamı arabama aldım iki araba gittik. Yolda hocamla baṣbaṣa arabada iyi bir sohbete daldık. Gördüğüm rüyalarımı anlattım Rahmetli bana dediki sen insanlığa ve müslümanlara çok faydalı bir insan olacaksın dedi inṣallah dedim. Üç kelime bir cümle  çok ṣey ifade eder. 114 sûrenin içinde 2-3 sûre hariç en çok geçen ayettir. " Allah büyüktür; bilen, gören ve isterse bağıṣlayandır" rabbim ol deyince oluyor iṣte. Yürekten inanmak çok önemli tanrı zahten herṣeyi   biliyor.  Kimse kimseyi aldatmasın.
**
Hocamızın benim için öngörüsüne çok duygulandım cesaretim arttı. Özelimi tatillerde görünce hep ona anlattım.  Önce Almanca yatılı 2 yıl dil kursu Ticaret akademisini kimseye muhtaç olmadan yüzde yüz burslu 3 yılda çok iyi dereceyle mezun oldum.  Hocamın öğretiği Kur'anı kerim sayesinde Alman Tarihciye Elif Cüzü ve Arapça Kur'an okumasını ve Türkçe dilini öğrettim o da bana Almanca grameri çok iyi öğretti. O da rahmetli oldu onun sayesinde kendimi kimsesizde olsam çok iyi yetiṣtirdim. Allah ikisindende razı olsun. Ruhları ṣad mekanları cennet olsun. Ailesi ve sevenlerine sabır diliyoruz. 
**
Sevgili Boztepeliler öğrenmenin kimseye zararı olmaz. Öğren koy hebene yük olmaz bilgi ve meslek en büyük servettir. Rahmetli hocamızı yad ederken okuyan gençleremize ince mesajlar vermek istedim.
Kaynakcı iṣçilikten yabancı dilde eğitim görüp  yükseldim ve neler yaṣadım kim bilecek ki. İyi bilgi en iyi sermayedir. 
*
Arabacı yolun bizim köye düṣerse selam söyle dostlara. tanımazlarsa eğer zengin olduğumu söyle. İṣte ozaman anamda sorar babamda. 
ama bu fani dünya'da en büyük zenginlik kimseye muhtaç olmadan onurlu bir ṣekilde kara toprak olup göçüp gitmektir. Ruhuna el-fatiha.
Hocam seni ututmayacağız...

 

Ruhuna El-Fatiha…
Hoşça ve dostça kalın.
Necati AYDIN

#
Yorumlar (4)
Mehmet ZENGİN
25.07.2025 22:29
Necati abi, bir solukta okudum.Her satırı hatıralarla dolu ve öğüt verici.yüreğine ve kalemine sağlık..Selamlar kucak dolusu.
Murat Aydin
24.07.2025 22:50
Kalemine saglik cok güzel anlatmissin anlatmayla bitmez zaten rahmetli hocamizi Allah rahmet eylesin mekani cennet olsun
Mehtap keskin
24.07.2025 22:20
Agzınıza yuregınıze sağlık.. Öyle güzel anlatmışsınız ki çok kıymetli.. Varolun
24.07.2025 19:17
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.