Siyasete Girip de Zengin Olmayan Var mı?Araştırmaya Gerek Varmı?
Bu memlekette siyaset denen işin içi iyice boşaldı. Siyasete girenlerin birçoğu zaten kimin ne işi var, nasıl zengin oluyor, herkes görüyor. Adamlar koltuk peşinde, rant peşinde, adam kayırmacılıkta sınır tanımıyor.

Siyasete Girip de Zengin Olmayan Var mı?
Bu memlekette siyaset denen işin içi iyice boşaldı. Siyasete girenlerin birçoğu zaten kimin ne işi var, nasıl zengin oluyor, herkes görüyor. Adamlar koltuk peşinde, rant peşinde, adam kayırmacılıkta sınır tanımıyor.yazdıklarımızda valla onların zorlarına gitmiyor,bizim zorumuza gidiyor.Onuda anlamış değiliz.
Her seçim öncesi türlü türlü vaatler havada uçuşuyor. Halkın sorunlarını çözeceğiz, hizmet getireceğiz deniyor. Ama seçim biter bitmez, o vaatlerin çoğu unutuluyor. Projeler, programlar sadece sözde kalıyor. Seçilmeden önce kocaman projeler konuşuluyor ama koltuğa oturulunca ortada hiçbir şey yok. Çünkü mesele hizmet değil, koltuğu kaybetmemek.
Adam kayırmacılık öyle bir yerleşti ki, torpil olmadan iş yapmak hayal oldu. Siyasetçi kendi çevresini, yakınlarını, akrabalarını rahat ettiriyor, gerisi umrunda değil. Rant kapıları açılıyor, ihaleler paylaşılıyor, vatandaş ise hep arka planda, onların kapı arkalarında üniversite bitirmiş çocuğuna iş bulabilmek için bekleyenin hattı hesabı yok.
En acısı da şu: Fakir vatandaş, siyasetin bu haline rağmen etrafında dönüp siyasetçiye boş boş yalakalık yapıyor. Adam benim için bir şey yapar mı? diye umuyor. Oysa bu yalakalık sadece seni sömüren düzenin çarkına yağ sürmekten başka bir işe yaramıyor. Siyasetçi, yalaka çevresinde kendini güvende daha çok hissediyor ve onları kendine kalkan gibi kullanıyor.Zaten onların yanına gidipte gerçek derdini söyleyenide dinlemiyorlar.
Seçilen kişi koltuğa oturduğu an, kendini kral sanıyor. Halkın değil, kendi ve yakınlarının hesabını yapıyor. Seçildikten sonra yandaşını, dostunu iş sahibi yapıyor, milyonluk ihaleler havada uçuşuyor. Bu yüzden halkın hali değişmiyor, daha da kötüye gidiyor.
Bir de şu gerçek var ki, siyasete girip zengin olmayan var mı? Neredeyse yok gibi. Zenginleşmenin yolu artık siyasetten geçiyor yalan olmaz sanırım. Oysa siyaset halk için, halka hizmet için olmalı.
Ama koltuğa oturanların birçoğu ne yapıyor? Hizmet yok, sadece rant var, adam kayırma var, boş vaatler var. Fakir fakir kalıyor, siyasetçi servetini katlıyor.
Bizim bu düzeni değiştirmemiz lazım. Halk gerçekleri görmeli, yalakalıklardan vazgeçmeli. Siyasetçi halka hizmet etmeli, cebini değil.İstediğimiz kadar onlara ne yaparsak yapalım bizleri inşallah la maşallah la savuşturup yine onlar bildiğini okuyorlar.O zaman ne yapmalıyız sandık gelince bu bana söz verdi çocuğumu işe sokacak laflara inanmayıp halkını seven,memleketinin çıkarlarını ön planda tutan,dürüst insanlarla yola çıkmanın yollarını aramaktan başka çaremiz yok.
Son sözüm şu:
Siyasete girip hâlâ fakir kalan varsa, çıksın ortaya konuşalım.sadece Kırşehire şöyle bir bakın?Ne yapıldı?hangi sorunları çözüldü?Satılan çok yapılan yok.altında arabası olmayanların fabrikaları var .Bunları nerden aldınız diyen varmı?Sonra bunları ben yazdım diye kötü olduk onların diliyle.
Ama gerçek şu ki, siyasetten güç ve para kazanmak artık sıradan oldu.Onuda Halk olarak biz görmemezlikten geldik.Sonumuz hayır olsun.